ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

4 Ağustos 2008 Pazartesi

YOGA MI?

-3-


Maillerinizi cevaplamakta zorlanıyorum. Ama biliniz ki, hepinize cevap vereceğim. Gecikmeli de olsa.
Yoğunlukla sorularınız düşünsel esneklik üzerinde yoğunlaşıyor.
Bir arkadaşımız da yogadan ne farkı var diye güzel bir soru sormuş.


Kendisine cevap gönderdim ama aynı cevabı buradan hepinize de duyurmak istiyorum. Çünkü bu gerçekten çok önemli bir nokta.


Bu durumu temel ilkesi açısından söylemek çok daha doğru olacaktır.
Yeryüzünde insanoğlunun ilk yaşamı başladığından bu yana, insanlar bulundukları ortamın, iklim, coğrafi koşullarına göre ve o bölgede bulunan yiyecek ve benzeri özelliklere, belli alışkanlıklar edinmişlerdir.
Örneğin ilk kez mandalina yemiş bir insanda mutlaka bazı reaksiyonlar oluşmuştur. ( aynen bir bebeğe ilk kez bir yiyeceği tattırdığınız zamanki, gibi). Daha sonra bu insanın bedeninde bazı maddeler salınarak mandalinaya karşı ( veya benzeri) alışkanlık gelişir ve bu alışkanlık yaratan maddeler, daha sonraki nesillere genler yoluyla aktarılır.


İnsanların sadece yeme içme değil pek çok benzeri alışkanlıkları da aynı bu şekilde genler yolu ile bir sonraki nesillere aktarılır.


Dolayısıyla, bir bölgedeki insanlara iyi gelen her hangi bir şeyin, bir başka bölgedeki insanlara da aynı etkiyi yapmasını bakleyemeyiz.
Tabi ki bu konuda istisnalar vardır. Ama istisnaların olması bu kuralı geçersiz kılmaz.


Konu ile ilgili olanlarınız bilirler ki, yoga gibi, meditasyon gibi uygulamalar, şifa yöntemlerinin ortaya çıktığı coğrafya uzak doğudur. Bunun nedeni, az önce de açıkladığım gibi, bu bölgedeki insanların, coğrafi yapı ve daha bir çok iklimsel özelliklerden kaynaklanan genel karakteristikleridir. Bunlar daha sonra nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar gelmiştir.


Örneğin bir yogi, saatlerce aynı şekilde durabilir. Buna karşılık Akdenizli kanı taşıyan bir insanın bu şekilde uzun süre durabilmesi çok zor, hatta imkansızdır. Çünkü ikisi arasındaki karakter özellikleri, mizaçları açısından çok fark vardır.
Bu gün siz gidip de bir yogiye, " kendini iyi hissetmen için aerobik yapmalısın" deseniz, alacağınız yanıtı tahmin edebiliyormusunuz?
Muhtemelen size " benim kendimi iyi hissetmem için, geçmişi dört bin yıla dayanan, genlerime işlemiş geleneğim var. en iyisi sen kaç kendini kurtar" diyecektir.


İnanın bu cevapta da çok haklıdır.
Şüphe yok ki, bunun da istisnaları vardır. ama genel durum budur.


Bir sonraki yazımda sizlere, "peki ama o zaman biz kendi zihnimizi nasıl disipline edeceğiz, nasıl dinginliğe ulaşacağız" sorusunun yanıtını vereceğim.


Hepiniz sevgi ve sağlıcakla kalın...

Hiç yorum yok: