ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

1 Mart 2011 Salı

DOĞAL DOST/DÜŞMANLARIMIZI YÖNETMEK




Önceki yazımda, yer çekiminin bedenimiz üzerindeki etkilerinden söz etmiştim.


Bu etkiyi doğru şekilde yönetemezsek, pek çok rahatsızlığa, ağrıya neden oluruz.
Yukarıdaki ilk iki resimde, omurgamızın önden ve arkadan, üçüncü resimde ise yandan doğru duruş şeklini görüyoruz.
Doğru duruşu önceki yazımda tanıtmıştım.


Şimdi bir deneme yapalım:


Ayakta durun. Kollarınız serbestçe yanda dursun.


Ayaklarınız kalça genişliğiniz kadar açık olsun


Çenenizi hafifçe geri çekin.


Eğer tam olarak doğru duruyorsanız bu konumdayken sırt kaslarınız, bacak ön ve arka kaslarınız , boyun, ense kaslarınız da gevşek olmalı. Eğer bu kas guruplarından bir veya bir kaç tanesi kasılıyorsa ağırlık merkeziniz yanlış konumdadır.


Bunu şöyle test edebiliriz: aynı pozisyonda dururken ağırlığınızı hafifçe ayak parmaklarınıza (öne) doğru verin. Göreceksiniz ki, hemen bacak arka kaslarınız, bel ve sırt kaslarınız hatta ense kaslarınız kasılacaktır.


Şimdi tam tersi ağırlığınızı topuklarınıza doğru verin. Bu sefer de bacak ön kaslarınız kasılacaktır.


Şimdi bu kaslarımızın hiç birinin kasılmadığı noktaya gelmeye çalışın.


Bu noktada ağırlığınız, ayaklarınızın altındaki üç noktaya (topuk, baş parmak kökü, küçük parmak kökü) eşit olarak dağılacaktır. İşte bu duruş doğal ve doğru duruştur.


Bu örnekten farklı olarak sadece bir kolunuz öne uzatacak olursanız, kolunuzun ağırlığından dolayı ağırlık merkezimiz değişerek gene sırt, arka bacak kaslarımız hemen kasılacaktır. Bunu önlemek için bedeninizi hafifçe geri alarak ağırlık merkezinizi dengeleyebilirsiniz.


Belki bazılarınıza fazla karmaşık gelmiş olabilir.


O nedenle şöyle basileştirebiliriz: doğru duruşta, hiç bir kas gurubu kasılmamalıdır.


Eğer bedeninizin ön veya arka kas guruplarında kasılma hissediyorsanız ağırlık merkezinizi dengelemek zorundasınız demektir.


Bu dengelemeyi yapmazsak, sürekli olarak kasılmış halde duran kas gurupları zaman içinde ağrılara neden olacaktır.
Bununla da kalmayıp, zaman içinde omurgada hatta aşırı durumlarda diz ve kalça eklemlerinde de rahatsızlıklar ortaya çıkacaktır.

 

Diğer bir çok önemli nokta ise boyun kaslarımızdır.
Başımız yaklaşık 4.5, 5 kilo civarında ağırlığa sahiptir. Ve omurgamıza tam ortadan değil, hafifçe arkaya doğru tutunmuş durumdadır. En önemlisi de ayakta durduğunuz zaman, bedenin en üst ucunda olduğundan, bacaklardaki küçük bir eğim başınızda daha fazla oluyor demektir. Bunun sonucu olarak da yanlış duruştan en çok etkilenen kas guruplarının başında, başınızı taşıyan, boyun, ense ve bunları omuzlara bağlayan kas gurupları ciddi şekilde zarar görür.
Diyelim ki çalışma koşullarında bu yönergeleri uygulayamadınız.
O zaman size önerim, evinize geldiğiniz zaman, yere sırt üstü yatın. ( Mutlaka önce oturun. Sonra yan yatın ve ondan sonra sırt üstü dönün) Dizleriniz kırık olarak ayaklarınız yere bassın. Veya daha da iyisi dizleriniz doksan derecelik açı yapacak şekilde alt baldırlarınızı bir tabure veya sehpaya dayayın. Kollarınızı omuz hizasında iki yana açın. Bu durumda her gün en az 15 dakika kalın.
Göreceksiniz sırtınız, beliniz boynunuz bundan çok mutlu olacaktır.
Bu duruşun bir yararı da, yüz kaslarımız üzerindedir. Hani şu yaşımız ilerledikçe aşağı sarkan ve botoks, hatta cerrahi girişimlerle yok etmeye çalıştığımız sarkmalar. Onu da daha sonraki bir yazımda ayrıntıları ile açıklayacağım.
Çalışma yaşamımızda ne yazık ki bu çok önemli sağlık sorunlarını göz ardı ediyoruz.
Nedense "iş"imiz beden sağlığımızdan daha önce geliyor.
Oysa şöyle bir düşünelim, sırt, boyun, bel ağrılarının yılda ne kadar büyük iş gücü kaybına neden olduğunu biliyor muyuz?

Sağlıklı bir beden ile her iş daha kolay ve zevkle yapılır.

Hepiniz sevgiyle sağlıkla kalın.