ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

28 Nisan 2011 Perşembe

Doğa, üretim, sevgi, emek


Vahşi kapitalizmden şikayetçi miyiz?

Sömürenlerden, sömürülmekten?

Peki, bunlardan kurtulmak için doğru yolda olduğumuza inanıyor muyuz?

Sadece şikayet etmekle, meydanlarda “kahrolsun” nutuklarıyla bunun olamayacağı açıktır.

Hep yaptığımız gibi, her şeyin değişmesini, yoluna girmesini “birilerinden” beklemekten kurtulmak atabileceğimiz en önemli adım olacaktır.

23 Nisan geçeli 5 gün oluyor. Her gün de bir, daha eklenecek.

Sonra önümüzdeki 23 Nisan geldiğinde, gene çocuklarımızı hatırlayacağız, onlara /sözde/ sahip çıkacağız. Ama 24 Nisan geldiğinde, yavaş yavaş gene kendi kör döğüşümüze geri dönüp onları unutacağız.

Oysaki her şey çocuklarla başlar. Geleceği nasıl görmek, yaşamak istiyorsak çocuklarımıza da öyle eğitim vermek zorundayız.

Bu mevsim, tüm doğa canlanıyor. Hepimizin içinde bir heyecan, coşku var. Bunları en yoğun hissedenler gene çocuklar oluyor.

Bu mevsim doğanın canlanma mevsimi. Bunu çocuklarımızla paylaşmak, onlara üretmenin tadını tattırmak için çok güzel bir dönem. Onlarla kırlara çıkın. Bırakın toprağa dokunsunlar, kokusunu hissetsinler. Tırtıllarla dost olsunlar. Solucanların, korkulacak veya iğrenilecek varlıklar olmadığını, onların da diğer tüm hayvanlar gibi doğanın önemli bir parçası olduğunu, toprağı havalandırdıklarını öğrensinler. Siz de çocuğunuzla birlikte çıkartın ayakkabılarınızı, çoraplarınızı, basın toprağa. Bırakın, tüm birikmiş durgun elektriği temizlesin toprak.

Diyelim bunu çok sık yapamayacaksınız. O zaman en azından, bir saksının içine, yediği meyvenin çekirdeğini ekin onunla birlikte.

Onun filizlenip, büyüdüğüne tanık olmak bir çocuk için harika bir deneyim olacaktır.

Veya bir tohumu da aynı şekilde. Bu gelişime tanık olan çocuk üretmenin tadına da varacaktır.

Aynı zamanda sorumluluk duygusunun gelişmesine de çok fazla katkısı olacaktır.

Çocuklarımıza, sadece “söyleyerek” bir şey öğretmemiz mümkün değildir. Onlar, gördüklerini, yaşadıklarını öğrenirler.

Bir çocuk, bir kere, doğanın, üretmenin, onun için de emek harcamanın tadına varınca, bu asla zihninden silinmez.

Haydi ebeveynler, iş başına…

Önümüzdeki 23 Nisana kadar daha361 gün var.

Bu 362 gün içinde, çocuklarımıza doğru eğitim verip vermediğimizi, bir sonraki 23 Nisanda görebiliriz.

Bu da sizin LGS, LYS, KPSS, lerden çok daha büyük sınavınız olacaktır.

Şifresi ise üretim, sorumluluk, emek, sevgi dir. Şimdiden söyleyeyim