ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

25 Şubat 2011 Cuma

DOĞAL DOST/DÜŞMANLARIMIZI YÖNETMEK

Merhabalar,


Bu yazımda, yaşamımızı belirleyen doğal bir paradokstan söz edeceğim.


Bunlardan bir tanesi, "yer çekimi", diğeri ise "oksijen"...
Önce yerçekimini ele alalım.
Yerçekimi, kabaca, çevremizde gördüğümüz büyük , küçük her nesnenin, boşlukta uçmak yerine, yerlerinde durmasını sağlar. Bizim de varlığımızı sürdürmemizi, kas, iskelet sistemimize direnç oluşturarak güçlenmesi, sindirim, boşaltım, en önemlilerinden biri olarak da dolaşım sistemlerimizin çalışması gibi daha pek çok konuda temel teşkil eder.
Yer çekiminin bu doğal yararları gerçekten çok fazladır. Ama bunların yanısıra, (doğru kullanılmayan)kaslarda sarkmalar, (yanlış duruşlar sonucu) iskelet sistemimizide pek çok rahatsızlıklar ortaya çıkmasına da neden olur. Bu durum beden kitlemizin, yer çekimi karşısında doğru kullanmamamızla ilişkilidir.
Önceki yazılarımdan birisinde, direncin, her iki tarafı da güçlendirdiğinden söz etmiştim.
Bu, hem fiziksel hem de ruhsal yönden böyledir.
Ama burada sadece fiziksel yönünü ele alacağım.

Bedenimizin her bir organının belli bir ağırlığı vardır. Başka bir deyişle, yer çekimine karşı bir direnci vardır.

Şimdi bu durumu örneklendirelim. Ayakta dururken, eğer kollarımız bedenimize yakın aşağı doğru serbestçe sarkmış durumda ise, omurgamız düz, başımız tam ortada ( çene hafifçe geride) duruyorsa, ağırlık merkezimiz ayaklarımızda olacaktır. Bu duruşu biraz değiştirip, örneğin omurgamızı hafifçe öne doğru eğecek olursak, omurga çevresindeki kaslarımız, öne düşmemek için kasılacaktır. Omurgamız bu konumdayken bir de kollarımızı öne uzatacak olursak, kollarımızın ağırlığı da omurgamız gibi bizi öne çekeceğinden, bel kaslarımız misli ile kasılacaktır.

Sadece bu basit örnek bile, duruş bozukluğuna bağlı, yoğun bel ağrılarının nedenini açıkça ortaya koyar.

Doğru duruş:

1) Hiç bir organ birbiri üzerine binmemelidir.

2) Sürdürülebilir olmalıdır. ( durduğunuz fozisyondan kısa bir süre sonra, tam aksi yöne gerinme ihtiyacı duyuyorsak bu sürdürülemez, yani yanlış pozisyondur.)

Çağımızda ne yazık ki bunlara dikkat etmek pek kolay olmuyor.

Burada önemli olan listenin başına neyi koyduğumuzdur.
Kendimizi, sağlığımızı mı, yoksa işi gücü mü?

Unutmayalım ki, sağlığımız yerine olmazsa işimizde verimli olmamız pek mümkün değildir.

Bir sonraki yazımda, günümüz yaşam koşulları nedeniyle yanlış duruş bozukluklarının bedenimiz üzerindeki etkilerini, kısmen de olsa nasıl etkisiz hale getirebileceğimiz üzerinde duracağım.

Sağlıcakla kalın.