ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

12 Ekim 2008 Pazar

İNSAN İÇİN İSE, ÖNCE İNSANI BİLMELİ

Sevgili arkadaşlar,


Sizlerden gelen maillerin çoğunda, ülkemizin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik ve sosyal konulara neden değinmediğimi soruyorsunuz.


Aslında değiniyorum.

Nasıl mı?
Size bunu yaşadığım küçük bir olayla anlatayım.
İlk okulda iken öğretmenim bir ödev vermişti ve önümde üç günüm verdı.
Her çocuk gibi hemen babama koştum ve sordum.
Babamın yanıtı o zaman beni çok kızdırmıştı. Babam bana:"sorunun yanıtını yarın vereceğim" dedi.
Heyecenla ertesi günü bekledim. Babam geldi. elinde büyük bir paket vardı.
"Sorunun yanıtı burada" dedi.
Şaşırmıştım. hemen paketi açtım. İçinden o zamanın neredeyse tek olan HAYAT ANSİKLOPEDİSİ çıktı.
Ve hemen ardından babam bana ansiklopedi kullanmasını öğretti.


Açık söyliyeyim o an çok kızmıştım. Ne vardı sanki onca zahmete girmektense, yanıtı veriverseydi.


Ama şimdi ona o kadar çok dua ediyorrum ki...
Çünkü bana hazırcılık yerine araştırarak öğrenmeyi öğretmişti.





Evet arkadaşlar, benim de burada yapmak istediğim aynen bu.


Ekonomi, siyaset, sosyal olayların temeli insan ise;

ÖNCE İNSANI BİLMELİYİZ.



İnsanı, insanın yapısını, düşünce sistemini, algılama sistemini bilmeden insan için hiç bir girişim sonuç vermez.


Anlık / denileni yap/ sistemi sadece anı kurtarır. ( kurtarmış gibi yapar).
Ama sorunlar aynı yerde öylece durur. Durmakla kalmaz, giderek de büyür.
Aynen ülkemizde olduğu gibi.


Anlık ve geçici çabalarla sadece enerjimizi boşa harcarız.
Kalıcı çözümler istiyorsak;
ne için çalıştığımızı bileceğiz,
sebepsonuç ilişkilerini doğru olarak bulacağız,
öngörü yetimizi geliştireceğiz,
empati/ duygudaşlık/ yetimizi geliştireceğiz.


Tüm bunlar size gereksiz zaman kaybı olarak görülebilir.
Ama şöyle bakmak gerek /bu gün/ başlarsak, bir gün kazanmış oluruz.


Bu temelden değişim modelinin zaten bundan 50 yıl önce yapılması gerekirdi.
Yapmadığımız her gün biraz daha sorunlar büyüyor, biraz daha zamanı boşa yitiriyoruz...


Hepinize sevgiler...

Hiç yorum yok: