ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

20 Mart 2012 Salı

Yaz geliyor... Ne olacak bu kilolar?





Tekrar merhabalar,
Bu güne kadar burada sizlerle düşünsel esneklik üzerine olan düşüncelerimi paylaştım. Çünkü, bedenimiz bir bütündür. Eğer fazla kilonuz varsa, ya da sırtınız, beliniz, dizleriniz ağrıyorsa, eğer bu ağrılar ciddi bir kaza veya benzeri bir travma sonucu olmadıysa, tıbbi tedavilere rağmen ( ki bu tedaviler bir süre sonra dr. tarafından size, "evinde bu hareketleri mutlaka yapmalısın" şeklinde verilir ve buna uyan çıkmaz) bu rahatsızlıklarınızın mutlaka düşünsel durumunuzla ilgisi vardır.
Kendinizle ilgili düşüncelerinizi değiştirmeden bu sıkıntılarla baş edebilmeniz mümkün değildir.

Sizlerden sürekli olarak aldığım mesajlardan görüyorum ki, daha çok beden hareketleri üzerine benden öneri bekliyorsunuz. Bu benim kulağıma biraz, " eeee! yaz geliyor. Hadi sadede gel ve bize bir iki sihirli hareket ver de şu göbekten kurtulalım" gibi geliyor. 
Keşke bu kadar kolay olsa :)




Baştan söylemeliyim ki, ben öyle cd den, tv. den gösterilen hareketlerin, evinizde kendi başınıza yapmanızla herhangi bir yarar görebileceğinize asla inanmıyorum ve bunu tehlikeli buluyorum.

Uzun yıllar bedenini sadece günlük işler için kullanan bir kişinin, bir anda, kaslarının, eklemlerinin hiç de alışık olmadığı hareketleri yapmaya başlaması, yarar sağlamayacağı gibi, o kişinin bilinç altında, "ben bunlara hazır değilim, bunlar benim için tehlikeli" sinyalini oluşturur ve bu egzersizlerden ( ya da adını siz koyun) soğumasına neden olur. (Bununla ilgili zihnimizin gösterdiği doğal tepkileri bir sonraki yazımda bulabilirsiniz)

Her zaman önerdiğim gibi önceliği, işin özüne vermemiz gerekir.
Kaslarımız, iskelet sistemimizin (kemik ve eklemlerimizin) düzgün ve dengeli bir şekilde ayakta durabilmesi için güçlü, esnek olmak zorundadır.
Eğer amacınız, "yaz geliyor, şu göbekten kurtulayım" ise vaz geçin.

Şunu gözden uzak tutmayın ki, bedendeki yağlar, katı halde, içinde kendisini beslemek üzere kılcal damar ağları oluşmuş yapılardır. Bu yapı, asla kremler, fazladan su içmeler veya ansızın başlanan günde 50 mekik çekmekle erimezler.
Yağ dokusu ancak metebolize olarak, yani bedenin ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamak amacıyla yapılan düzenli ve bilinçli kas hareketlerinin ihtiyaç duyduğu fazladan enerjiyi üretmek için yanmasıyla yok olur.

Yılın bir döneminde, yaza girerken, başlanan bir sürelik aşırı hareket programları, sanılanın aksine yarar yerine zarar verir.
Çünkü bedenimizin bir ritmi vardır. Bu ritmi doğru yönde, bilinçli bir şekilde ve mutlaka bir eğitmen gözetiminde ve tüm yaşamınıza yayarak değiştirebilirsiniz.

Haftanın bir kaç günü, bir saat yapılan hareketler, bu ritmi değiştirmeye yetmez.
Benim çalıştığım kişilere özellikle vermek istediğim, sadece çalışmalarımız sırasında değil
, günlük hareketlerimizi dahi bilinçli bir hale getirerek, onlara bir egzersiz niteliği kazandırmaktır.
Bir sonraki yazımda bu konuda bir kaç örnek vereceğim...
Sevgiyle sağlıkla...


2 yorum:

tuvana dedi ki...

Mersin'den yazan Hanımefendi, isteğiniz üzerine isminizi yazmıyorum. Sorunuzun yanıtı yazımın içinde var. Evet pek çok tv. programında ve piyasadaki cd.lerde pek çok egzersiz öneriliyor. Ama eğer bedeniniz bunlara hazırlıklı değilse ve bir başka göz tarafından denetlenmezse bunlar size zarar verir. Ne yazık ki, yazdığınıza göre vermiş bile.
Unutmayın bir şeyin yaygın olması, o şeyin doğruluğunu göstermez.
Bir sonraki yazımı takip ederseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Sevgi ve sağlıcakla...

Adsız dedi ki...

Çok güzel anlatmışsınız. Bizler hep güzellik peşindeyiz. Ama işin ana noktasını ıskalıyoruz. Sizden çok şey öğüreniyorum. Blogunuzun sürekli izleyicisiyim. Her yazınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Sevgiler.