ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

19 Ocak 2009 Pazartesi

TOPLUM BİLİME FARKLI BİR YAKLAŞIM _1_


Sevgili arkadaşlar, uzun bir süre yaılarıma ara verdim. Bu zorunlu ayrılıktan sonra şimdi yine sizlerleyim.
Maillerinize elimden geldiği kadar, eksiksiz yanıt vermeye çalışıyorum. Ama sizlerden biraz sabır rica edeceğim.

Yazamadığım bu süre içinde gene hem yurdumuzda, hem de dünyada çok önemli gelişmeler oldu. Bu hıza yetişmek gerçekten çok zor.
Ama bildiğiniz gibi her konuya yaklaşımım, temelindeki nedene ulaşmaktır. Bir olayı yaratan temel nedenleri bulup, ortadan kaldırmadıkça hiç bir sorun halledilemez.

Bu olaylar içinde hiç şüphe yok ki en can yakıcı olan İsrail'in Gazze'ye saldırısıdır.
Bu saldırının, vahşetin altındaki neden her ne olursa olsun asla çocukları, masum insanları katletmeyi mazur göstermez.

Bu konudan hareketle bu yazımda sizlerle insan bedeni ile toplumsal olaylar arasındaki paralelliklerden söz etmek istiyorum. Bu konu aslında epeyce kapsamlı. Ama bir yerinden başlayalım derim...
"İNSAN İÇİN İSE, ÖNCE İNSANI BİLMELİ"

Henüz bilim insanları insanı tam olarak çözemediler. Bunun için her geçen gün farklı bilgilere ulaşılıyor.
Buna karşın bir başka gurup insanı yok etmek için silah geliştirme konusunda epeyce başarılı (!)

Bilim insanlarını çalışmalarıyla başbaşa bırakalım ve biz doğanın yasalarından hareketle, biraz fikir üretelim.
Dikkatinizi çekmek istediğim nokta, insan bedeni ile toplum arasındaki paralellik.

İnsan bedeni hücrelerden oluşur.
Toplumj insanlardan.

İnsan bedeninin yaşaması için en gerekli şartlardan birisi beslenmedir.
Beslenmenin toplumdaki karşılığı, bilgidir, eğitimdir.

İnsan bedeninde, alınan besinler kan yolu ile hücrelere taşınır.
Toplumda, bilgi ve eğitim sosyal kurumlar tarafından ulaştırılır.

Bedende kan dolaşım sistemindeki bir sorun hücrelerin yeterince beslenememesine, dolayısıyla sağlıklarının bozulmasına neden olur.
Toplumda ise, eğitimi ulaştırması gereken kurumlar görevlerini yapamazlarsa, insanlar gelişemezler.

Bedenin sağlıklı olabilmesi için tüm hücrelerinin sağlıklı olarak çalışması gerekir. Bir kaç hasta hücre, bağışıklık sisteminin devreye girmesi ile hastalık yok edilir.
Toplumların da sağlıklı gelişebilmeleri için her bir bireyin fiziksel ve içsel olarak sağlıklı olmaları şarttır.

Bedenimizdeki savunma mekanizmasının toplumdaki karşılığı bilim adamları, sosyologlar, eğitimciler ve hukuktur.

Bu konu oldukça geniş kapsamlı.
Bir sonraki yazımda sürdüreceğim. Bu arada sizler de konu ile ilgili düşünce ve görüşlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim...

Hepinize esenlikler dilerim...




Hiç yorum yok: