ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

20 Aralık 2008 Cumartesi




Merhabalar,

Son günlerde iyiden iyiye ortaya çıkan küresel ekonomik kriz, başta büyük (!) ülkeler olmak üzere tüm kıtalarda etkisini gösteriyor.
Bu etki /şimdilik/ hafif çapta bir panik yarattı.

Daha önceki bir yazımda yeryüzünde herşeyin bir döngü olduğunu belirtmiştim.
Bir noktadan hareket ederseniz, varacağınız son nokta gene başladığınız yer olacaktır.

Bu durum, yola çıktığınız andaki olumlu veya olumsuz niyetinizin de sonuçlarını belirler.

Biraz daha açalım isterseniz.

Eğer doğanın döngüsünün, kaynaklarının kısıtlılığının, yerine konmadan harcanan kaynakların bir gün tükeneceğinin bilincindeyseniz, olumlu adım atarsınız.
Örneğin, asla temiz koku uğruna, atmosferdeki ozon tabakasını delecek spreyle kullanmazsınız.
Temizlik uğruna, su sıkıntısını göz önüne alarak arabanızı yıkamazsınız.
Halılarınızı yıkamak yerine silersiniz.
Doğada parçalanmayan ve dolayısıyla doğaya zarar veren petrol türevi araçlar (naylon poşetler, deterjan kaplarının üzerindeki" doğada çözünülürlük derecesine bakarsınız)kullanmazsınız.
Yer altı sularının kaynağının sadece kar, yağmur olmadığını bilir, kullandığınız suların da olabildiği kadar toprağa akmasına dikkat edersiniz.

Buna benzer örnekler çok fazla. Bu bilinci bir kere edindikten sonra siz de daha pek çok örnek bulur ve uygularsınız.

Şimdi gelelim olumsuz örneklere.
Öncelikle şunu net olarak söylemeliyim ki;

Kapitalist sistem asla doğaya saygıyla bağdaşmaz...

Neden mi?
En basit açıklaması; kapitalizmin temeli tüketmeye dayalıdır da ondan.

Kapitalist sistem, özellikle çağımızdaki vahşi kapitalizm,
"tüket tüketebildiğin kadar. Varsın bu arada doğa, doğal kaynaklar, insani değerler yok olsun. Yeter ki birilerinin cebi daha çok dolsun." görüşünde...
Bu görüş de, ülkemiz dahil tüm dünyada yandaş bulmakta hiç sıkıntı çekmiyor. Çünkü para hırsı gözleri döndürdü.

Pek çoğumuz ister istemez bu sapkın görüşün etkisi altına girerek, insani düşünce sistemiizden uzaklaştık. İşte size bu durumda olanlara bir kaç öneri: bir bitkinin tohumunu alın ve balkonunuzda, evinizin içinde, veya camınızın önündeki bir saksıya ekin. Düzenli olarak sulayın. Bakımını yapın ve o küçücük tohumun nasıl toprağı delip dünyaya merhaba dediğini an be an izleyin.
Bu çok basit gibi görünen uygulama içinizdeki doğaya bağlılık güdünüzü uyandıracaktır.
Bunun zevkini içinizde hissettikten sonra, doğaya, yani yegane yaşam mekanımıza bakışınızın da değişeceğini düşünüyorum.

Sakın aklınızdan çıkartmayın "uğruna emek harcamadığınız hiç bir şeyi sevemezsiniz"

Tekrar görüşmek üzere. Sağlıkla kalın

Hiç yorum yok: