ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

15 Şubat 2009 Pazar

BU CANLARA NASIL KIYILIR?



Sevgili dostlar,

Bu günkü yazımda sizlerle dün yaşadığım ve hala şokunu atlatamadığım bir olayı paylaşmak istiyorum.

Gerçek anlamda içler acısı bir olay.

Aranızda beni tanıyanlarınız, dünya yüzündeki her canlının doğanın , olmazsa olmaz bir parçası olduğuna, her canlının yaşam hakkının kutsallığına olan inancımı bilir.
Hiç bir canlı, bir diğerinden ne daha aşağı ne daha yukarıdadır.
Ama ne yazık ki günümüzde, para hırsının her türlü insani değerin önüne çıkartılmasıyla, insanoğlu kendisini dünyanın hakimi sanmak gibi hastalıklı bir düşünceye kaptırdı.
Evimde 5 tane kedim var. Bunların hepsi, sokakta, yardıma muhtaç durumda bulduğum yavrucaklar. Kimisi poşetin içine konarak yolun ortasına bırakılmış, kimisine araba çarpmış, öylece bacağı asfalta yapışmış bir şekilde, gece yarısı bulduğum yavrucaklar.
Elimden geldiği kadar onları iyileştirmek için çabaladım. Ço şükür şimdi hepsi gayet iyi durumdalar. Ve hepsi benim can dostum.
Bu arada arabamda da sürekli kedi ve köpekler için kuru mama bulundururum ve nerede olursa kedi veya köpek görsem veririm.
Bir seferinde birisi bana :" iyi de yemedikleri mamalar burada mı kalacak" gibi abuk bir soru yöneltti. Ben de ona: " biraz dikkatli bakarsanız burada tek bir mama kalmadığını görürsünüz" dedim. Dememe kalmadı karnı doymuş olan kediler uzaklaşır uzaklaşmaz, bir karga geldi ve tüm kalan mamaları yedi bitirdi.
Bu durumda bana o anlamsız, abuk sabuk soruyu soran kişi ne düşündü bilemiyorum. Suratının aldığı renk gerçi düşündüklerini açıklıyordu da... (yeşile döndü) :)
Bu arada bahçede de bir kaçç kedi var ve doğal olarak onlara da mama veriyorum.
Dün yan komşum geldi. Son derece öfkeliydi. Kucağında da her gün "pisi, pisi" diyerek bizim eve gelmeye çalışan 2 yaşındaki kızı ile...
Çocuklar, doğal bir içgüdü olarak, tüm canlıları severler ve kendileriyle bir hissederler (henüz)...

Komşum doğrudan lafa girdi ve bana, "sen bu kedileri besliyorsun. dün bir tanesi benim balkonuma girmiş ve saksımı (10cm. Çapında bir saksı) devirmiş. Ortalık battı" dedi.
Israrla da beni evine çağırıp, yere dökülmüş bir avuç toprağı gösterdi.
Şaka değil, gerçekten bu durum o nu çıldırtmıştı.
Ben önce, samimiyetle " ben kedilere sadece mama veriyorum, ellerine sıçrayacakları balkonun adresini vermiyorum" dedim.
Çılgınlığı cinnet haline dönüştü ve " artık mama vermeyecsin ve bunlar buradan gidecekler" dedi.
Tartışma bu eksen üzerinde biraz sürerken, 2 yaşındaki kızı benim kedilerden birisiyle çoktan altalta üstüste oynamaya başlamışlardı bile. Bu durum komşumun cinnet durumunu daha da arttırdı.
Sonuç olarak beni /kedileri/, belediyeye şikayet edeceğini söyledi.
Ben de ona " bunu yapmana engel olamam ama sana şunu söyliyeyim, her ne kadar hayvan hakları yasası çıkmış da olsa, belediyeler hala sokak hayvanlarını zehirleyerek katlatmeyi tek geçerli yöntem olarak uyguluyorlar". Dedim.
Eğer böyle bir şey yaparsan, yıllar sonra kızına " balkonuma girip bir avuç toprağı döktü diye tüm kedileri belediyeye toplattırıp öldürttüm" diye nasıl açıklayacaksın?"
İşin en acıklı yanı, biz "üstün insanların (!) iklim koşullarını (para uğruna) altüst ettmemiz sonucu bu havada hamile olan bir kedi doğum yapacak yer aramak için o nun balkonuna girmişti.
Bunu anlattım. Bu durumdaki bir kediye nasıl kıyarsın" dediğimde sessiz kalmayı yeğledi. ( nedense?)
Şu an kedicik ortalarda yok. Muhtemelen bir ağaç altında yavrularını doğurdu ve şimdi onları bu soğukta yaşatmaya çalışıyor.
Komşum mu?
Muhtemelen yarın belediyeye şikayet edecek ve belediye de tek rutin uygulamasını gerçekleştirecek.
İşte sizlerle bunu paylaşmak istedim dostlar.
Yarın ne olacak bilmiyorum.

Lütfen o canlar için daha da önemlisi tüm insan cinsinden olanların içlerine vicdan ve sevgi duygusunun uyanması dua edelim.



2 yorum:

Unknown dedi ki...

bu insanliktan nasibini alamamis ruhsuzlarla zaman zaman bende karsilasiyorum kedilere mama verirken,eskiden izah etmeye birseyler anlatmaya calisiyordum,ama artik en yuksek perdeden lafi agizlarina tikiyorum,hakettikleri sekilde..anlattiklariniza uzuldum,umarim kotu birseyler olmaz dostum..

tuvana dedi ki...

desteğiniz için / canlarım adına da/ çok teşekkürler... insanlardaki bu vahşet duygusu nedir anlamak çok zor. aslında bir açıklaması var. bir yazımda söz etmiştim, sürekli bir "üstü" tarafından ezilen insanlar, kendilerinden daha "altta" gördükleri her canlıdan bunun öcünü alıyorlar. o nedenle özellikle çocuklarımızda bu vahşetin uyanmaması için onlara saygı duymak ve sevgiyi, yaşayarak öğrenmelerini sağlamak gerek..
şimdilik kedilerime dokunulmadı. ama her gün endişedeyim.