Trapez
kasları...
Bu
kaslarımız belki de kendisini en çok ağrıyla hatırlatan
kaslarımızdır.
İnsanoğlunun
ilk zamanlarından beri, tehlike karşısında, başını omuzlarının
arasına alma, koruma içgüdüsüyle ve heyecanlandığımız
zamanlar gene aynı şekilde omuzlarımızı kaldırma refleksimiz
nedeniyle neredeyse sürekli olarak kasılırlar...
Eğer
bir kas veya kas gurubu sürekli kasılıyor ( veye esniyorsa) zaman
içinde o kas veya kas gurubu işlevini yitirir...
Çünkü
kaslarımız hem kasılıp, hem esnemek için programlanmışlardır...
Bu
her iki hareketi de, dengeli olarak yaptığımız sürece ancak
sağlıklı ve işlevli kaslara sahip olabiliriz.
Trapez
kaslarımızın halk arasındaki adı stres kaslarıdır...
Ne
kadar manidar değil mi? :)
Kendinizi
şöyle bir sorgulayın, örneğin, son bir yıl içinde stresli ve
stressiz dönemlerinizi bir karşılaştırın bakalım...
Amanın,
tamam, tamam... Sormamış olayım... :)
Her
an hatırlamakta yarar var; her duygusal tepkinin fiziksel bir dışa
yansıması, her fiziksel hareketin de duygusal yansıması vardır
ve bunlar sürekli bir birini izler...
Bazen
önüne geçemediğimiz duygusal bir durumdan, dışa yansıması
olan fiziksel durumu değiştirerek kurtulmamız mümkündür... Ya
da tam tersi... Çünkü zihnimiz bizim en sadık hizmetkarımızdır.
O, sorgulamaz, en basit haliyle durumu kabul eder, inanır...
Madem,
trapez kaslarımız stresimizin, heyecanımız, korkumuzun
yansımasıdır o halde bilinçli bir şekilde bu kasları gevşetmeyi
öğrendiğimizde bu duygulardan uzaklaşmamız da mümkündür...
Evet işte, tam da bu nedenle bu trapez/stres kaslarımızı nasıl
gevşetebiliriz onu anlatacağım sizlere...
Yoğun
bir günün ardından oturduğunuzda, birisi arkanıza geçip de bu
kaslarınızı ovmaya başladığında nasıl da hepimizin yüzene
bir glülümseme, rahatlama ifadesi yayılır bilirsiniz...
O
anlık bir rahatlama hissetsek de aslında son derece kasılmış
olan bu kasları ovmak çok yanlıştır. En basit anlatımla, zaten
kasılmış, gerilmiş kas lifleri, çevresindeki sinirleri
sıkıştırmış durumdayken (ağrının nedeni budur) bir de o
kaslara ovmayla daha da baskı uygulanırsa, o sinirleri daha da çok
tahrip olmasına neden olunur.
Yapılması
gereken, çok yavaşça o kas gurubunu doğru şekilde germektir...
Peki, bu doğru şekil nedir?
Bir
iskemlenin ön kısmına oturun. Bir ayağınız arkada, diğeri önde
olsun. Bu durumda sırtınız otomatik olarak düz (dik) olacaktır.
1)
Sağ elinizle sol omuzunuzu tutun. Çok yavaşça omuzunuzu elinizin
yardımıyla aşağıya doğru bastırın. Elbette canınızın çok
fazla yanmasına izin vermeyin ama biraz acıyınca o noktada bir
süre durun ve yavaşça serbest bırakın... Bunu bir kaç kere
tekrarlayın...
Aynı
uygulamayı diğer tarafınıza da yapın.
2)
Daha sonra tekrar sağ elinizle sol omuzunuzu tutun ( diğer kolunuz
aşağıya doğru serbestçe sallansın)tekrar omuzunuzu elinizin
yardımıyla aşağıya doğru bastırın. Bu durumda durun ve sağ
kulağınızı, sağ omuz başınıza değdirmek ister gibi, çok
yavaşça sağa doğru eğin. Bunu yaparken asla çenenizi aşağı
bastırmayın...Eğebildiğiniz kadar eğin ve gerilimin arttığını
hissettiğiniz noktada en az 15 sn. kadar durun ve yavaşça serbest
bırakın... Tabi aynısını diğer tarafa da uygulayın...
Bundan
sonraki aşama,
- 1 ve 2 numarayı tekrarlayın ve son noktadayken çenenizi çok yavaşça göğsünüze doğru( aşağıya) indirmeye çalışın) Bunu çok dikkatli ve çok yavaş yapmalısınız. Geldiğiniz son noktada tam da en çok kasılmış ( halk arasında kulunç denilen) noktanın gerildiğini hissedeceksiniz...Burada da 10/ 15 sn. Bekleyin...Bu 1- 2- 3 numaradaki hareketleri günde on dakika sırasıyla yaparsanız, trapez kaslarınız gevşeyecektir. En önemlisi de, bu kaslar gevşeyince, zihniniz rahatladığına, korkmadığına inanacaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder