ESNEK BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ İLE BEDENİNİZDEKİ GERİLİMLER AZALIR, KASLARINIZ, EKLEMLERİNİZ, OMURGANIZDAKİ AĞRILAR DA ORTADAN KALKAR

16 Aralık 2012 Pazar

DİK DURMAK

Dik durmak...
 
Hem fiziksel olarak hem de manevi anlamda ne kadar önemli değil mi?
Sağlığı, direnci, dayanıklılığı, kendine güveni gösterir...
 
Peki sizce fiziksel olarak dik duramayan birisinin, manevi olarak dik durabilmesi mümkün mü?

 
Fizik bedenimizle iç dünyamızın ayrılmazlığı burada da karşımıza çıkıyor...
Neden fiziksel olarak bir türlü dik duramıyoruz?
 
En önemli iki nedeni, (fiziksel olarak) dik durmamızı sağlayacak kaslarımız kendi kapasiteleri oranında çalışmadıkları için çok zayıf düşmüş durumdalar.
İkinci neden ise (manevi yönden), sırtımızda bitmemiş işler küfesi yüklememiz, kızgınlık, öfke, kendimizi sömürüye açık tutmamız, el alem(!) e karşı sürekli savunma halinde olmamız, birilerinin bizi sürekli kendimizi suçlu hissettimesine izin vermemiz....
İşte bu fiziksel ve duyusal nedenler birleşince dik durabilmemiz gerçekten mümkün deği
l.
Bu durumda ne yapacağız?
Çok kolay...
Önce yapılabilir olduğuna inanmak gerek. Çünkü öyle...
Şu anki durumumuz kader değil tamamen bizim seçimimiz. Seçimimizi değiştirirsek sorunun üstesinden kolayca gelebiliriz.
Bu kadar basit işte...

Mazeret üretmeden işe koyulmak birinci adım :) 
Zihnimiz hayal ile gerçeği ayırt edemez.
Bir olayı gerçekten yaşadığınız zaman bedeninizde hangi sistemler, ne şekilde devreye giriyorsa, onu hayal ettiğiniz zaman da aynısı olur. Burada ...mış gibi yapmamak çok önemli elbette...
Madem üzüntülü, bezgin, halin bedensel dışa vurumu kamburlaşmak, o zaman sadece bilinçli olarak duruşumuzu değiştirdiğimiz zaman zihnimiz bunu gerçek olarak algılayacak ve bütün o olumsuzlukları yok sayacaktır...
Deneyin... İşe yaradığını göreceksiniz...  

Hiç yorum yok: